2 Aralık 2022 Cuma

EBUZER HAZRETLERİ BİLAL-İ HABEŞİ HAZRETLERİNİN EVİNİN EŞİĞİNE MÜBAREK BAŞINI KOYARAK YA BİLAL AYAKLARINI YÜZÜME BASMADIKÇA VALLAHİ KALKMAM DİYORDU🌹

                                                        


 #EBUZERBİLALİHABEŞİHAZRETLERİNİN #EVİNİNEŞİĞİNEMÜBAREKBAŞINIKOYARAK #YABİLALAYAKLARINIYÜZÜMEBASMADIKÇA #VALLAHİKALKMAM #DİYORDU🌹 Kara Kadının Oğlu Hadisi ve sonrası – Ebu zer ve Bilal-i Habeşi (r.a.)Ashabı Kiramın büyüklerinden ve aynı zamanda Peygamber Aleyhisselam’ın müezzini olan Bilali Habeşi Hazretleri siyah bir köleydi. Annesi de kendisi gibi siyahtı. Bir gün, yine kendisi gibi ashabın büyüklerinden olan Ebü Zer (r.a.) Hazretleriyle, Bilali Habeşi Hazretleri arasında, bir meselede görüş ayrılığı olmuştu. Aralarındaki konuşma uzadı, derken sertleşme oldu. O arada Ebu Zer, Hz. Bilali Habeşi Hazretleri’ne karşı:

– Sen bu işlerden anlamazsın siyah kadının oğlu, demiş oldu. Bu sözden alınan Hz. Bilal, bunu Rasülüllah’a haber verdi ve: – Müslüman olduktan sonra hala daha ırkımızdan dolayı suçlanacak mıyız Ya Resulullah⁉️ dedi. Peygamberimiz Aleyhisselam, Ebu Zer Hazretleri’ni çağırdı. Ona: – Sen Bilal’e böyle böyle söylemişsin, öyle mi? diye sordu. Hz. Ebü Zer, utancından Hz. Rasülüllah’a cevap veremedi. Peygamberimiz (s.a.v.): –Ya Ebu Zer “Sende cahiliye kırıntıları görüyorum.” Demek sende hala İslamiyetten önceki kötü adetler var. İnsan hiç derisinin siyahlığından dolayı suçlanır mı? Mühim olan Allah korkusu değil midir? gibi sözler söyledi. Zaten yeterince pişman olan Ebü Zer Hazretleri Peygamberimiz’in bu sözleriyle iyice kafasını kaldıramaz hale geldi. Doğruca Bilali Habeşi Hazretleri’nin evine gitti. Yüzünü kapının eşiğine koyarak: – Ey Bilal, senin mübarek ayağın bu kötü, kaba Ebu Zerr’in yüzüne basarak geçmedikçe ben bu eşikten kafamı kaldırmayacağım, dedi‼️ Hz. Bilal, Ebü Zer Hazretlerini kaldırdı ve şöyle cevap verdi: – Kalk kardeşim. Bu yüz, basılmaya değil öpülmeye layıktır. Ben sana hakkımı helal ettim. Kaldırdı, onun gözlerinden öptü. Kucaklaştılar. Kalplerinde birbirlerine karşı bir şey kalmadı. İnsan olmaları hasebiyle aralarında her ne kadar buna benzer hadiseler olmuşsa da, sonu anlattığın gibi daima tatlıya bağlanmış ve her iki taraf da kendisini hatalı kabul edip karşı taraftan özür dilemiştir. (Müslim, Eymân, 38)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder